Paralel operasyonlar ve Kayseri


386 Görüntüleme

Paralel yapı ile mücadele kararı alınmasının ardından Kayseri’de de, paralel yapının mali ve insan kaynaklarına önemli operasyonlar gerçekleşti. Bu süreçte, yapıya finans sağlayan iş adamları gözaltına alındı ve yargılandı, bir kısmı denetimli serbestiyet kararıyla serbest bırakılırken, bir kısım iş adamları da tutuklanarak ceza evlerine konuldu. Hala da tutuklulukları ve yargı süreçleri devam ediyor. Yine yapıya bağlıvakıf ve derneklere operasyonlar yapılarak evrak ve dosyalarına el konuldu, bu dökümanlar üzerinden incelemeler yürütülüyor ve buradan çıkacak sonuçlar üzerinden yeni gözaltılar olacaktır. Bu sabah emniyetin yapmış olduğu 5 şahısa yönelik gözaltı kararında, incelenen bu belge ve dökümanlarda ortaya çıkan suç unsurları etkili olmuştur.

Yine Kayseri’de Koza Altın’a ait işletmenin ruhsatına el konuldu, muhtemelen de yakın zamanda kayyum ataması yapılacaktır. Yapıya finans sağlayan dört şirketine kayyum ataması yapılarak, kayyuma devri sağlandı. Kayseri dışında yapılan operasyonlarda, kayseri bağlantılı şahıslar teslim alınarak, operasyonun yürütüldüğü illerdeki emniyet görevlilerine teslim edildi. Siyasette de AK Parti il teşkilatı görevden alınarak yeni yönetim oluşturuldu. Kayseri bu anlamda diğer illere göre bir adım önde gidiyor ve başarılı operasyonlara imza attı. Burada Kayseri Emniyet Müdürü İbrahim Kulular ve ekibini, MİT Başkanını ve ekibini, ayrıca cesur ve yürekli savcıları tebrik etmek gerekir.

Ülkenin seçilmiş hükümetine yargı ve emniyet üzerinden darbe yapmaya kalkışan bir yapının ülkeyi 40 yıldır hangi noktaya getirdiğini, nasıl ve hangi şartlarda kadrolaştıklarını, sistematik bir şekilde devletin tüm kurumlarında nasıl örgütlendiklerini. Bu halktan topladıkları paraları nerelerde harcayıp nasıl çarçur ettiklerini. Sınav sorularını kendi üyelerine vererek, kendi üyeleri dışındaki sınava giren vatandaşlarımızı nasıl mağdur ettiklerini. Mit tırları operasyonlarının perde arkası ve ülkeye savaş açmış güçlerle, dış istihbarat birimleriyle olan kirli ilişkilerini. Terör örgütleriyle birlikte nasıl hareket edip, yaptıkları gizli ve sinsi görüşmeleri bu süreçte hep birlikte gördük, yaşadık ve hayretler içerisinde kaldık. Yukarda saydıklarımı devam ettirecek olsam sayfalar yetmeyecek biliyorum.

Böyle bir yapıyla mücadeleyi çetin yapmak hatta acele davranmak gerekir. O sebepledir ki zaman zaman, bu yapıyla gerektiği gibi mücadele edilmiyor, gevşek davranılıyor, bu yapılması gereken mücadeleyi kimler engelliyor eleştirileri yapılmıştır. Paralel yapıyla mücadele eden güvenlik görevlilerinin ve devlet kurumlarının, mücadelelerini yürütürlerken karşılarına çıkan siyasi ve bürokratik engellerden dolayı şikayetlerine her zaman şahit olduk. Devlet kurumları içerisinde hala bu yapıya kol kanat geren birilerinin fazlaca olduğunun bilgisini aldık.

Bu sebeplerle aslına bakarsanız bu iş hep ağır aksak yürüdü. 7 aydır bekletilen ve bir türlü yapılamayan valiler ve emniyet kararnamesi hepimizin malümu. Kayseri eski Valisi Orhan Düzgün 2 yıldır gitti gidecek bekledik durduk. Vali Düzgün insan olarak iyi biridir, yumuşak başlıdır imzamı atarım, o ayrı bir durum. Ancak vali devletin değil de cemaatin valisi olursa o zaman iş başkadır. Vali de Emniyet müdürü de, hakim de, savcı da cemaatlerin ve hükümetlerin değil, devletin valisi, savcısı, hakimi, müdürü olmalıdır. O sebeple Kayseri’de ki paralel operasyonlarda yargıda ve vali nezdinde yaşanan sıkıntıları biliyoruz.

Başbakan değişikliği sonrası hemen arkasından gerçekleşen valiler ve yakında gerçekleşecek olan emniyet müdürleri kararnamesiyle bu süreç daha farklı işleyecektir. Paralel yapının mali ve insan kaynaklarına ciddi darbe indirilecektir. Kayseri’de de bu sabah yapılan paralel operasyonla birlikte daha da hızlanacak, FETÖ’ye bağlı kuruluşlardan olan Kılıçaslan Eğitim Vakfı yöneticisi ve mütevelli heyetinden 5 şahsa yapılan operasyonun ardından bu kuruma bağlı 11 okula kayyum ataması yapılacaktır.

Hemen arkasından Burç Eğitim Vakfı’na bağlı Melikşah Üniversitesi’ne kayyum atama işlemi gerçekleşecektir. Önümüzdeki günlerde bunların olmasını beklemek gerekir. Sonrasında da hala yapıya himmet ve burs adı altında finans sağlamaya devam eden işadamları mutlaka alınıp sorgulanacaklardır.

Devlet kurumları bu yapının mali ve insan kaynağını bitirmek istiyor. Amaç şahıslar değil yapının kendisi olarak ortaya çıkıyor. Peki bundan sonra ne olur diye sorarsanız? Bu yapının devlet hafızasındaki tanımı: terör örgütü. Örgüt halinde hareket ediyor ve bağlı kurumları var. Bir de yapıya finans sağlayan insan unsuru var. Bu güne kadar önleyici tutuklamalar oldu ve şüpheliler asli hukuk mahkemelerinde yargılandı. Fezleke hazırlanıp kurumların ve şahısların örgüt bağlantıları birleştirilip dava açıldığında, ağır ceza mahkemelerinde yargılamalar başlayacak. İşte o zaman ağır kararlar çıkacaktır ve tutuklamalar bu mihvalde gerçekleşecektir. Devlet kararlı ve bu yapıyı çökertmek istemektedir. Bundan geri dönme gibi bir ihtimal de gözükmüyor. Yol yakınken bu yapıya destek veren ya da propagandasını yapmaya devam edenleri uyarmak istiyorum. Vaz geçin çünkü bu iş çok ciddi. 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *