Yükleniyor
Yükleniyor
Referandumda oyladığımız sistem değişikliği ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 yıl sonra yeniden Ak Parti'nin başına geçmesi ve bundan sonra izleyeceği yol haritasının yanı sıra, Genel Kurulda açıklayacağı parti yöneticilerini oluşturacak isimler de kamuoyunda oldukça merak konusu oldu.
Cumhurbaşkanı'nın partinin dümenine geçmesiyle birlikte, parti yönetiminde hangi isimleri tercih edeceği kadar, mevcut isimlerden hangilerinin yer almayacağı da tartışıldı durdu.
Genel kurul öncesi MKYK listeleri oluşturuldu, isimler üzerinde tahminler yürütüldü, olması ve olmaması gereken isimler üzerinde fikirler beyan edildi.
Siyasette revizyon talebi tabanda oldukça belirgin bir şekilde dillendirildi. Bu anlamda beklenti oldukça yüksek bir seyir gösterdi. Siyasete müdahale biran önce yapılmalı anlayışı her geçen gün daha güçlü bir şekilde yer etti. Cumhurbaşkanlığı koltuğundan indikten sonra, kurucusu olduğu partinin hiç bir programında yer almayan Abdullah Gül'ün, Genel Kurula katılıp katılmamasının fazlaca bir önemi de kalmamış.
Erdoğan'ın, "merhametli değil, adil olunmalı" anlayışını bugüne kadar yaşayıp görmüş olan bizler, bunun dışında bir alternatifi de düşünmemiz doğru olmazdı.
Kongre konuşmasında çok net mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem oluşturduğu yeni Parti listesi ile, hem yeni döneme ait yapacağı reform ve atılım söylemi ile, hem de "kimse kendisini ötekileşmiş hissetmesin" diyerek, bir taraftan da gönül kazanma ve toplumu kucaklama noktasında adımlar atılacağı müjdesini vermiş oldu.
Yeni dönemde terör örgütleri ile amansız bir mücadele yürütüleceğini ifade eden Erdoğan, yolda yorulup kalanlara ithafen ilk defa kesin ve net bir vurgu yaptı.
Parti yönetiminde yapılan değişiklikle birlikte, önümüzdeki zaman diliminde kabinede, teşkilatlarda ve yerel yönetimlerde de tasfiyeler olacak. Mayıs sonunda FETÖ operasyonuna maruz kalacak önemli isimler bekleniyormuş. Genç ve dinamik isimler yeni kadrolarda yer bulacak. Kısa bir süre içerisinde atılacak adımlarla, siyasette de ne gibi değişikliklerin olacağını hep birlikte göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurul öncesi birilerinin dile getirdiği gibi, Davutoğlu ve Beşir Atalay gibi isimlere değil, genç ve dinamik isimleri tercih etti.
Yeni MKYK listesi, ve Erdoğan'ın genel kurul konuşmasında dile getirdiği, "yolda yorulan ve kalanlar" ifadesi ile genel kurul öncesi bu kişilere atıfta bulunarak sarf ettiği sözler, yeni dönemde siyasete nasıl dokunacağı ve isim tercihleri hususunda açık bir fikir ortaya koymuştur.
MKYK listesinde Kayseri'den farklı 2 ismi bekleyenler, İsmail Emrah Karayel ve Hülya Atçı Nergis'i görünce oldukça şaşırmış. Kayseri'den İsmail Emrah Karayel'in yeni MKYK'da yer alması birilerine göre sürpriz olabilir ancak aslına bakarsanız hiç de öyle olmadı.
26. Dönem milletvekili listesinde direkt olarak Erdoğan'ın kendi tercihi olan Emrah Karayel, hem CV'si oldukça dolu bir isim hem de milletvekili seçildikten bugüne oldukça önemli görevlerde çok başarılı bir portre çizmiştir.
İşte bu sebeplerle, bugün birilerinin dile getirdikleri gibi, 'babadan oğula miras kalıyor' söyleminin altı tamamen boş ve doğru değildir.
Emrah Karayel'in milletvekili aday listesinde yer aldığını, aday listeleri açıklanmadan dakikalar önce haberdar olduğunu bildiğim baba Yaşar Karayel'in, eminim ki yeni görevinden yine son dakikada haberi olmuştur. Tercih tamamen İsmail Emrah Karayel'i çok iyi tanıyan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ındır ve bence oldukça isabetli bir tercih olmuştur.
Yeni ve sivil anayasa oluşturulmasında etkin olarak görev almış, Ak Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı olarak önemli bir tecrübe kazanmış, Avrupa Birliği komisyon çalışmalarında başarılı işler yapmış ve çok önemli STK'larda üst düzey yönetici olarak yer almış ve almakta olan İsmail Emrah Karayel, parti yönetiminde yer almayı sonuna kadar hak etmiş bir isimdir.
Ve şunu da buradan iddia ediyorum ki, Karayel bundan sonrasında parti ve ülke yönetiminde daha da üst düzeylerde kendisine yer bulup hizmet verecektir.
Başarı asla tesadüf olamaz, olmadı da…
0 Yorum:
Yorum Bırakın