Türk Hükümeti BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerini geliştirip normalleştiriyor, 

Muhalefet, "katillerle neden görünüyorsunuz" diye eleştiri getiriyor?

Finlandiya ve İsveç'e terör örgütlerine terörist diyecekleri mutabakatı imzalatıyor,

Muhalefet "Dış güçler diyordunuz ya ne oldu?" şeklinde yine eleştiri üretiyor!

Katil olana, teröre destek verene, ülkenin bekasına göz diken ülke ve başındakilere sesini yükselttiğinde ve operasyonlar düzenlediğinde,  "dost ülke bırakmadınız, ne işimiz var oralarda" diyorlardı!

Ey muhalefet, neyden memnun olursunuz siz?

Ne yapsa beğenirsiniz Türk hükümeti?

Akıl karışıklığınız ve çelişkilerinizin sebebi nedir?

Türkiye gerektiğinde sesini yükseltecek, 

Yeri geldiğinde, haklılığını karşı tarafa kabul ettirecek,

Hakkı olanı söke söke alacak,

Dış güçlere derslerini verecek,

Mazlum olanın hakkını savunacak,

Gerektiğinde de masaya oturacak, menfaatleri doğrultusunda görüşme ve anlaşmalarını sağlayacaktır.

Güçlü devlet anlayışı bunu gerektirir.

Muhalefette olmaksa sorumluluk ve duruş ister.

Lübnan'a teskere oylamasında PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte hareket eden CHP, tezkerenin uzatılacağını bildiği halde mecliste uzatılmasın diye el kaldırdı.

16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olduğunu söyleyip gezen Ekrem İmamoğlu 1 milyon insanımızın toplanmış olduğu Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesine katılmadığı gibi, taziye de yayınlayamadı. Kılıçdaroğlu ve Akşener'den de ses çıkmadı.

Üstelik cenazeye iştirak eden kendi mensupları bir milletvekilini de günlerdir adeta linç ediyorlar.

Gezi olaylarına kalkışan zihniyete sahip çıkan,

FETÖ’ nün kurumları kapatılırken kapılarında nöbet tutan,

Üniversiteleri karıştırmak isteyen terör bağlantılı marjinal grupların yanlarında yer tutan, 

Asker kılıklı darbecilerin savunuculuğunu yapan,

Türk hükümetini iktidara geldiğimizde düşürmek için muhalefetteki dostlarımıza destek olacağız diyen densiz ABD  başkanı seçilir seçilmez arayarak tebrik eden,

Ülkenin kurumlarını basarak, henüz daha iktidar olmadan tehditler savuran,

Ülkenin yatırımlarına parmak sallayarak, iç ve dış yatırımcılara  tehditler savuran CHP ve genel başkanının bu tutum ve tavırları, talip oldukları iktidarlarında ülkemize ve ülke insanımıza ne sağlayabilecek?

Ülke seçmeni nezdinde nasıl güven sağlayıp, oylarını hanesine yazdırabilecek?

Kendi tabanında dahi partisinin genel başkanı olmasına rağmen 2023 seçimlerinde adaylığı tercih edilmeyen,

"aday olursa kazanamayız" güvensizliğinin ve memnuniyetsizliğinin oluşmuş olmasına rağmen hala siyasi anlayış ve tavır geliştirmeyen bu ismin ülke için verebileceği ne olabilir?

Hele de bu zihniyetteki biriyle ittifak oluşturan ve yol yürüyen, AK Partiden ayrılmış ya da bu zihniyetin her zaman mağduriyetini yaşamış isimlere ne demeli?

Biz "Allah akıl, izan, basiret versin" diyelim.