Kayseri Boydaklara sahip mi çıktı, sırt mı döndü?


353 Görüntüleme

Geçtiğimiz hafta sonunun Kayseri’deki gündem konusu FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Hacı, Memduh, Bekir, İlyas Boydak’ların ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak’ın 82 yaşında vefat eden anneleri Huriye Boydak’ın cenazesi idi.

Öncelikli merak edilen ancak bu durumlarda başvuru halinde izni verilen konu, cezaevinde tutuklu bulunan 4 kardeşin cenazeye katılıp katılmayacağı idi. Adalet Bakanlığı’nın özel izniyle iznin verildiği bilgisi Kayseri’ye ulaşmıştı.

Merak edilen diğer gündemdeki konu ise, cenazeye katılımın nasıl olacağı, siyasetten ve Kayseri bürokrasisinden kimlerin katılıp katılmayacağı idi. Yaptığım araştırma ve telefon görüşmeleri neticesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin cenazeye katılmayacağı bilgisini edinip, sosyal medya üzerinden de paylaştım. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılıp katılmayacağı en çok merak edilen ve konuşulan konuların başında geliyordu. Boydaklara yapılan FETÖ operasyonunda Gül, Boydakların ülke ekonomisi adına önemli sanayiciler ve hayırsever insanlar olduklarına vurgu yapmış, rencide edilmemeleri gerektiği açıklamasını yapmıştı. Sayın Gül de cenazeye katılmadı.

Cenaze meselesinin en ilginç olan konusu ise, cenaze öncesi bir araya gelen her iki kişinin diğerine ‘cenazeye katılacak mısın’ sorusunu sorması idi. Kendi fikrini belirten kişi diğerine ‘ya sen’ diye soruyordu. 15 Temmuz gecesini yaşamış her bir birey, Kayseri ve ülke sanayisinin önde gelen bir holdingin sahiplerinin ‘anne cenazesi’ ve 15 Temmuz işgal girişimini bu ülkeye reva gören yapının finansörlerinden ve savunucularından olan Boydak kardeşlerin konumları arasında ne yapacağına karar vermekte bir bakıma zorlanıyorlardı.

Cenaze öncesi bu bağlamda yapılan yorumlar bazan, ‘göreceksin katılım çok ….olacak’, bazan da ‘bak gör filan şahıs cenazeye kesin gelmeyecek’ ya da ‘gelecek’ şeklinde muhabbetler gelişiyordu.

Gelelim cenaze namazının kılınacağı Camii Kebir Camii avlusuna. Bir ajansın muhabiri, Boydakların cenazesinde polis yolları kapattı, katılım 5 bin kişi oldu, halktan protestolar yükseldi şeklinde haber yaptı.

Öncelikle şunu belirteyim, cenazeden bir gün önce Emniyet Müdürü İbrahim Kulular ile yaptığım görüşmede, cenazeye katılacak Ankara’dan siyasetçi olup olmadığını sorduğumda Sayın Kulular, katılımın olacağına dair kendilerine her hangi bir bilgi ulaşmadığını belirttikten sonra, ortada bir anne cenazesinin olduğunu ve katılımların olmasında da kendisinin bir mahsur görmediğinin yorumunu samimice yaptı.

Şimdi bu görüşteki ve anlayıştaki bir emniyet müdürü polise yolları kapatması için talimat vermiş olacak öyle mi? Yine polis kayıtlarına göre katılım 500 civarında gerçekleşmiş ki resim ve çekilen video kayıtlarında bu net olarak ortaya çıkıyor. Nasıl oldu da 500 sayısı 5.000 olarak lanse edildi. Sayıyı bu kadar katlayarak yüksek göstermenin nasıl bir amacı olabilir sizce?

Gelelim protestoların olup olmadığı konusuna. Cezaevi aracı ile cami avlusuna getirilen tutuklu Boydak kardeşler cenaze başına getirilirken, kalabalık içerisinde bir kişi kelepçeyi çözün diyor ve bu sesin ardından 4-5 kişi daha bu isteği tekrarlıyor. Jandarma ekibinin içerisindeki komutan ‘ben o işi halledeceğim’ şeklinde cevap veriyor. Boydak kardeşler safta yerlerini aldıktan hemen sonra da kelepçeler çözülüyor. Bunun üzerine bu çözme olayını gören 10-15 kişi de bu hareketi alkışlıyor. Yani bu protesto değil teşekkür alkışı. Kaldı ki bunun gayesi protesto olsa dahi o kalabalıkta 10-15 kişinin alkış fiiliyatı zaten çok anlam ifade etmezdi. Yani ortada bir protesto fiili de gözükmüyor.

Mustafa Boydak’tan feto taziyesine tepki

Cenazeye Boydak ailesine övgü sözlerle taziye mesajı gönderen terörist başı feto’ya Mustafa Boydak sert tepki gösterdi. Aile olarak bu taziyeyi kabul etmediklerini belirten Mustafa Boydak, kendilerini zor durumda bırakma amaçlı yapılan bu taziyeyi yapana Allah belalarını versin cümlesiyle bağladığı ağır cümleler kullandı. Burada gösterilen tepki şayet 17-25 Aralık sonrasında yapmış olunsaydı Boydaklar şimdi bu halde olmayacaklardı muhtemelen. Etnik pişmanlık için kendilerine gönderilen aracılara itibar etselerdi, Boydaklar bugün kendi yönetimlerinde devam edecek, tutuklu olmayacaklardı. Bunlar olmadığı gibi bugün devletin arşivlerinde kayıtlı bulunan çok iddialı ve ağır ithamlarla dolu konuşmaları mevcut.

Devlet işini yarım bırakmadı

Boydak ailesinin yüzde 63.8 ortaklıklarının bulunduğu HES Kabloya da önceki gün TMSF el koydu. Yüzde 63.8 lik hissede iddia edildiği gibi sadece Mustafa Boydak değil, bugün tutuklu bulunan ailenin diğer fertleri de sahip. HES çok ortaklı, yabancıların ortaklıkları var, aileden sadece Mustafa Boydak’ın hissesi var diğerlerinin ortaklıkları yok, Boydak hissesi şirkette azınlıkta gibi gerekçelerle HES’e el konulamayacağı söylentileri hep ağırlıkta idi. Ancak durum öyle olmadı, devlet işini yarım bırakmayarak, kendisine kafa tutan Boydakların elindeki son şirkete de el koyarak süreci noktalamış oldu.

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *