Size tarihi bir fırsat sunan Türk devletinin sabrını bu kadar zorlamayacaktınız. Hiçbir dönemde size tanınmamış olan ve ayağınıza kadar gelen çatışmazlık sürecinde bu kadar da şımarıklık göstermeyecektiniz.

7 Haziran öncesi verdiğiniz sözlerle sadece Kürtler'den değil, muhalif Türkler'den de aldığınız oyun emanet olduğunu ve bunu kalıcı kılmanız gerektiğini iyi okuyacaktınız. Doğu ve Güneydoğu halkına kurduğunuz baskı ve tehditlerle gelen oyları saymazsak, 7 Haziran seçimlerinin tek kazananı olarak mecliste 80 milletvekili ile temsil yetkisi aldığınızın kıymetini iyi bilecektiniz.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiyelilik söylemi ile halkın size siyasi bir imkan sunduğunu iyi görecektiniz.  Seçim kampanyası yürütürken, “PKK'yı dağdan AKP değil biz indiririz” sözünüzün arkasında durup, 7 Haziran sonrasında kıvırmayacaktınız.

Suriye'deki iç savaştan kaynaklı sizin uzantılarınıza biçilen yeni role kanıp çözüm sürecini zehirlemeyecektiniz. 7 Haziran sonrası AK Parti tek başına hükümet kuramadı, siyasi iradesi zayıfladı, muhalefet partileriyle birbirine de düşer ve Türkiye siyasi felç yaşar düşüncesine kapılıp size güvenen seçmeninizi satmayacaktınız.

Ülkenin Cumhurbaşkanına, “seni asmayacağız, yargılayacağız” gibi bir densizlikte bulunmayacaktınız. Şiddet ve terörü ile aranıza mesafe koyma cesaretini  gösterebilecektiniz. Çok güvendiğiniz efendilerinizin Ortadoğu menfaatleri uğruna size sırt çevirebileceklerini öngörecektiniz.

Her türlü rezilliğinize rağmen bugüne kadar şefkat yüzünü gösteren Türk devletinin kudret yüzünün de olabileceğini iyi hesap edecektiniz. Artık İsrail heronlarının değil, Türk yapımı heronların eli kanlı teröristi inlerinde tespit ettiğinin farkına erken varacaktınız.

Bugüne kadar taşkınlıklarınıza göz yuman Türk askerinin tavrını acziyet olarak değil,  süreç zarar görmesin diye olduğuna kanaat getirecektiniz. Paralel yapının dolmuşuna binip özgüven patlaması içerisinde kendinizi ateşe atmayacaktınız.

Eğer bunları yapamamış, öngörememiş, düşünememiş, hesap edememiş ve kandırılmışsanız, kusura bakmayın Türk devleti ve halkı size altın tepside sunulan fırsatı başınıza çevirmesini de bilir. Türkiye hiçbir zaman bir Suriye bir Irak değildir.

Terör örgütlerinin oralarda at oynattığı gibi bir alan burada açılmaz, açılamaz. Bu ülkenin değerleri, kültürü, inancı ve hedefleri size bu fırsatı vermez. İnleriniz darma duman edilir, işte böyle kaçacak delik ararsınız şımarık çocuklar. Elaman dileniyorsunuz bugünlerde ama inandırıcılığınızı da kaybettiniz artık.  Kanına girdiğiniz evlatların analarının babalarının ahı sizi felç eder.

Bir defa da insan olun be. Verdiğiniz sözlerin arkasında durun. Düşün bu ülkenin yakasından artık. Yıllardır maşa olarak kullandırttınız kendinizi, insan olarak yaratıldığınızın şuuruna varın artık. Siyaset yapıp mitinglerde, ekranlarda insanların yüzüne bakarken hiç yüzleriniz kızarmıyor.

Sırtınızı hala PKK'ya, PYD'ye dayadığınızı bizlerin gözünün içerisine bakarak zırvalama yüzsüzlüğünü nasıl koruyabiliyorsunuz. Nerenizi dayarsanız dayayın bizi ırgalamıyor o sizin özel hayatınız ama eriyorsunuz, nefret kazanıyorsunuz, beddualar almaya devam ediyorsunuz, sizi sever ve destekler gözüken güruhlarla birlikte yok olacaksınız farkında mısınız bilmem.

Kaybediyorsunuz HDP'li siyasiler, eli kanlı Kandil ahalisi ve sizlerin destekçileri paralel zihniyetler. Bizimle başa çıkamayacaksınız. Terörle bir yere varamayacaksınız. Beyninizi sattığınız mihraklardan geri almasını bilin. Türkiye sizi daha fazla bağajında yük olarak taşımaz bilesiniz. Boşaltmasını bilir zira havalanmak durumundadır. 

Aklınızı başınıza devşirip bu kötü emellerinizden vaz geçerseniz bir şansınız daha var. Hala geç kalınmış değil, silahı değil kardeşliği tercih edin ve bu ülke insanıyla insanca yaşama şerefini bir kez dahi olsun tadın. Şunu kafanıza sokun, devlet iradesi siziler silahlarınızı bırakana kadar operasyondan vazgeçmeyecektir.