HDP’nin hükümete girmesinde fatura kime kesilmeli?


372 Görüntüleme

AK Parti seçim hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı’ndan aldı ve Anayasa gereği 5 gün içerisinde 63. Hükümeti kuracak. 80 gündür koalisyon hükümeti kurmayı ve seçim kararı almayı başaramayan siyaset, tarihinde ilk defa bir seçim hükümetiyle erken seçime gidiyor.

Tablo ilginç, ilginç olduğu kadar da trajik aslında. AK Parti koalisyon hükümeti kurma çalışmalarında görüşme bile yapmadığı HDP ile birlikte seçim hükümetini oluşturmak durumunda kaldı. CHP ve MHP hükümette yer almayacaklarını duyurdukları için anayasa gereği böyle bir tablo ortaya çıkacak. Yani HDP’den 3 isim 63. Hükümette kısa bir süre bakan olarak yer alacak.

Başbakan Davutoğlunun 4 alternatifli koalisyon önerisini, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun azınlık hükümeti Başbakanlığı teklifini geri çeviren Bahçeli, bir bakıma muradına da ermiş oldu. Başından beri AK Parti ile HDP’nin aynı hükümette yer alması için bütün yolları tıkayan Bahçeli “PKK’nın hükümete girmesine sayılı günler kalmıştır” diyerek gerçek niyetini de ortaya koymuş oldu. Koalisyon görüşmeleri sırasında tüm yolları tıkayan Bahçeli, “asıl suçlu Erdoğandır. Türkiyeyi hükümetsiz bıraktı” açıklamaları bu bağlamda yenilir yutulur bir durum da değildir. Bu 80 günlük dönemde takındığı tutum nedeniyle kendi parti tabanı tarafından dahi “partimiz neden hükümette yer almak istememektedir” şeklinde eleştirilen Bahçeli bu şekilde bir aymazlıkla, kendi sebep olduğu ve bu nedenle de eleştirildiği durumu beklendiği gibi, Erdoğana yıkmanın gayreti içerisine girmiştir. Adres dahi gösterip, “siz kurun, olmazsa ülkeyi hükümetsiz bırakmayız” sözünü dahi yiyen Bahçeli bu yeni duruma kimi nasıl inandırabilecek bilemiyorum. Bahçelinin,  HDP’nin hükümette yer almasını ve şehit cenazelerinin geliyor olmasını erken seçimde kendisine seçim malzemesi yapmayı hedeflemesi, sonra da faturayı başka tarafa kesme gayreti içerisine düşmesi çok da yadırgamadığım ve beklediğim bir durumdu. Anlaşılan MHP, seçim kampanyası söylemini buradan tutturmaya çalışacak. AK Parti de, bunun karşısında, “biz koalisyon görüşmelerinde hem CHP ile hem de MHP ile koalisyon hükümeti çabası içerisinde olduk. Mecliste seçim kararı alabilmek için teklif götürdük ancak bu teklif CHP’de ve MHP’de karşılık bulmadı. Seçim hükümetinde yer almayı da kendileri istemediler. Başından beri istemediğimiz HDP ile Anayasa gereği mecburiyetten hükümette yer aldık” şeklinde haklı bir söylem geliştirecektir.

Şu bir gerçek ki, şehit cenazeleri ve ekomomi erken seçimde etkili olabilecek en önemli iki unsurdur. Şehit cenazeleri MHP’nin oylarında bir artış oluşturma ihtimaline karşın, koalisyon görüşmelerinde takınmış olduğu tavır hanesinde eksi olarak durmaktadır. Ekonominin sos veriyor olması da istikrara alışmış ülke için yeniden istikrarı tercih edeceği fikrini veriyor. Bu da AK Parti’ye yeniden dönüşün sinyalini veriyor.

Bu doğrultuda, 7 Haziranda HDP’ nin barajı aşıp aşmayacağı motivasyonu nasıl ki HDP’ye kimsenin beklemediği bir oy oranını getirmişse, AK Parti’nin tek başına hükümet kurup kuramayacağı motivasyonu da AK Parti’ye bir oy patlama getirebilir. Ancak AK Parti’nin bunu iyi anlatabilmesi ve de listelerini daha hassas ve güçlü oluşturabilmesi gerekiyor. CHP’den emanet olarak HDP’ ye giden oyların da tekrar kendi partisine dönmesi güçlü ihtimalken, HDP’nin oylarında düşüş görüleceği gerçeğini ortaya koyuyor. Bir de vatandaş, HDP’nin bir proje olduğunu 7 Haziran seçimlerinden sonra algılayabildi ve seçimlerde bunun reaksiyonunu gösterecektir. Doğu ve Güneydoğuda sandık güvenliği bu defa daha da sağlanmış olacağından, Kandilin etkisinden kurtulamayan ve 7 Haziran öncesi vermiş olduğu hiçbir sözünü yerine getirmeyen HDP’nin işini hayli zora sokacak gibi.

Umarız projecilerin değil, aklıselimin ve ülkemizin kazandığı bir netice ortaya çıkar…

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *