Yükleniyor
Yükleniyor
Vaaz verir gibi sürekli konuşan insanların söyledikleri sözler, kulağımızın kenarından yüreğimize dokunmadan teğet geçer. Yani dudaktan çıkan söz kulaktan döner.Verilen sözler sarfedilen onca samimiyet ve adalet ile ilgili sözcüklerin art arda sıralanması kişileri etkileme oyununun bir parçasıdır. Manevi ve maddi boyutta nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin önce söyleyen kişinin adım atması,ödün vermesi belirli konularda öncü olması ile başlar kitlesel hareketler.
“Samimiyet öyle bir dildir ki; kör de görür, sağır da duyar.” diye ifade etmiş Cemil Meriç.
Değil mi ki kalpten çıkmayan hiçbir söz ve eylem karşılığını bulamaz alemde.Kanıtlanmaya muhtaç olan eylem yapmacık kişiyi bir çok ortamda zora sokan ,tutarsız çıkar odaklı ilişkiler yumağıdır.Zaten kanıtlanmaya muhtaç sevgi de sevgi değildir. Dili süslü içi paslı insanlardan çok yorulduk. Karşılıksız,cömert veren elin alan eli görmediği razı etme duygusuyla hareket edildiğinde kelebek etkisi gerçekleşmiş olur.Yani değilmi ki kelebeğin kanat çırpması yüzünden dünyanın diğer ucundaki tahmin edemeyeceğimiz değişimler oluşmaktadır.En bağlantısız dediğimiz şey bile an olur sizi bütünün parçaları gibi kendine çeker.Gönül telimiz insanlığın gönül tellerine dokunmuyorsa insani yönlerimizi sorgulamamız lazım. Bunları sorgularken de şüphesiz güçlü ve zayıf yönlerimizi bilerek kendimizi tanıyarak yapabiliriz. Hatalarımızdan derse çıkararak bunların tekrarlanmaması için özen göstermekteyiz. Aynı hata defalarca yapıldığı takdirde hata olmaktan çıkar. Özellikle kişiler bazı vasıflarının güçlü taraflarının farkında ve bunu güç odağı olarak yanlış yerde kullanıyorsa bu kişinin kapasitesini boşa harcaması anlamına gelir. Bir nevi karanlık yüzünü ortaya çıkarmasıdır. Özgürlük alanlarını içgüdüsel eylem olarak göstermeye çalışanlar da vardır. Yaptıkları her eylemi her yüzsüz ve patavatsız davranışlarının kılıfı özgürlük olarak tanımlamaktadırlar.Her insanın içinde iyi ve kötü duygular vardır ki buradaki irade hangisini besleğimiz ile ilgilidir.
Yaşlı adam kulübesinin önünde oturmuş torunuyla birlikte boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyordu. Köpeklerden biri beyaz diğeri ise siyahtı. Çocuk kulübeyi koruması için aslında tek köpeğin yeterli olduğunu düşünerek sordu:
‘’Dedeciğim neden iki tane köpek besliyorsun ve neden biri siya diğeri beyaz ?’’
Yaşlı dede bilgece bir edayla ve gülümseyerek cevapladı torunun sorusunu:
‘’Onlar benim için bir simgedir evlat İyilik ve kötülüğün simgesidir. Onlar her mücadele ettiğinde onları her izlediğimde ,bu mücadele ruhu ve onların hayatımızdaki yerleri gelir aklıma.
Çocuk: Peki Bu mücadeleyi kim kazanır?
Hangisini beslersem evlat hangisini beslersem…
İnsanoğlu sınırsız alanlarda kendini ifade etme mücadelesine girişir hayat boyu. Gelişim ve sürekli kendini yenileme çabası içinde olarak, ölçüyü kaçırmadan hayatın bir dengeden ibaret olduğunun farkındalığı ile hareket etme becerisi en güzelidir. O yüzden güçlü yönünü doğru kanallar ile besleyerek doğru yansıtan kişiler meslek hayatı ve beraberinde duygusal manevi yönlerini de besleyebilmekte başarı adımlarını daha kolaylıkla atabilmektedirler.
"İnsanın yaşam düzeyini bilinçli bir çabayla yükseltme konusundaki tartışma götürmez yeteneğinden daha cesaret verici bir gerçek bilmiyorum."
Henry Davıd Thureau
3 Yorum:
Yorum Bırakın