Gündem FETÖ operasyonları ve Kayseri tedirgin!


375 Görüntüleme

Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de gerçekleştirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi işadamlarına yapılan operasyon gündemi en çok işgal eden konu şimdilerde. Operasyona maruz kalanlardan bazılarının bir hafta öncesinde, Ticaret Odasının düzenlemiş olduğu program için şehre gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın o gecede verilen aile fotoğrafında ön saflarda yer alması da paralel operasyondan daha çok şehrin gündemini işgal etmiş gözüküyor.

Aslına bakarsanız şehir inanılmaz tedirgin ve gergin. Hatta 250’nin üzerinde işletmeyi DDK’nın ve Maliye Bakanlığı’nın incelemeye alacağı ve kısa süre içerisinde de yeni operasyonların olacağı söylentileri birçok işadamının uykularını kaçırmış durumda.

Tabiki 15 gün önce bu kapsamda tutuklanan Hamdi Kınaş’ın ardından 12 işadamını içeren operasyonun yapılmış olması ve bundan sonra da yapılacak olması sürpriz değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin silahlı terör örgütü olarak nitelediği ve mücadele etme kararı aldığı FETÖ’ya finansal destek sağlamaya devam eden her işadamı operasyona uğramaya namzettir. PKK terör örgütü ile mücadelesinde olduğu gibi, devlet ya pes edecek ya da pes ettirecektir. Güçlü olan devletler de bugüne kadar terör örgütleriyle olan mücadelelerinde asla pes etmemişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tabanı samimi ve hizmet ettiğine inanan bu yapıya uzunca bir süredir süre tanımış ve destek vermekten vaz geçmelerini istemiştir. Binlerce işadamı da etkin pişmanlık yasasından faydalanarak, ‘ben bu yapının hizmet düşüncesi içerisinde olduğuna inandığım için içerisinde bulundum ancak bugün gelinen noktada bu inançta değilim ve destek vermekten vazgeçiyorum’ diyerek, duruşunu ortaya koymuştur. Yetkili organlar da, bugüne kadar yoğun bir biçimde bu yapıya destek veren ancak vazgeçtiğini açıklayan bu işadamlarını belli yöntemlerle takip altında tutarak, etkin pişmanlık yasasından faydalandırmıştır. Bugün de hala bu yasa yürürlüktedir ve yararlanmak isteyenlere bu kapı hep açıktır. Yani devletin amacı bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir.

Bir önceki yazımda da ifade ettiğim gibi FETÖ üyelerinin 1 Kasım’dan sonraki izledikleri yol, valizini toplayıp yurtdışına kaçmak. Öncesinde ‘ne olacak davamız için gerekirse yatarız’ diyenler, adaletin vereceği kararı dahi beklemeden birer ikişer ülkeyi terk etmeyi tercih ediyorlar.

Kaçanlar neredeler?

Benim bu hususta esas altını çizeceğim ve yanlış yorumlamalara sebebiyet veren konu, bir hafta önce bazıları Cumhurbaşkanı’nın fotoğraf karesinde boy gösterirlerken, nasıl oluyor da operasyonun yapıldığı bir hafta sonra evlerinde bulunamıyor, kaçmış oluyorlar?

Bu son operasyonda bilindiği gibi 5 kişi tutuklanmış, 7 kişinin de, yapılan aramalarda evlerinde ve işyerlerinde bulunamadıkları açıklanmıştı. Yani kısaca kaçtıkları söylendi. Burada yanlış değerlendirilen konu şu: Melikşah Üniversitesi operasyonunda haklarında yurtdışına çıkma yasağı konan Mehmet Filiz ve Ahmet Türkmen yurtdışına değil yurt içinde firar etmişlerdir. Yani bu iki şahıs haklarındaki yasağa rağmen göz yumularak havaalanından kaçırılmış değil. Diğer firariler İlhan Miraboğlu, Mehmet Fındık, Mehmet Çetin, İsmail Tuna ve Mehmet Yıldız hakkında daha önce yurt dışına çıkma yasağı bulunmamaktadır. Dolayısı ile bu 5 kişinin yurtdışına, haklarında yasak olmadığı için rahat çıktıklarını anlıyoruz. 

Bundan sonra ne olacak?

Peki bundan sonra süreç nasıl ilerler? Öncelikli olarak Kayseri Cumhuriyet Savcılığı ve özellikle Emniyet Müdürü Sayın İbrahim Kulular ve ekibini tebrik etmek gerekiyor. Paralel yapıyla mücadelede iller arasında ilk sırada en fazla dosya ile Kayseri geliyor ve daha da önemlisi, bugüne kadar bu kapsamda hakkında dosya hazırlanan ve alınanlardan bir tamamı ya tutuklandı ya da şartlı tahliye edildi. Şartlı tahliye edilenlerin suçsuz oldukları anlaşılmasın sakın. Haklarında yargılama tutuksuz ve kontrollü devam ediyor ve soruşturma tamamlandığında haklarında kesin kararlar verilecek.

Paralel yapının çok güçlü olduğu illerin başında gelen Kayseri’de bu işin çok sıkı tutulduğunu ifade etmek isterim. Bu demektir ki, bu kapsamdaki operasyonların arkası gelecek. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ve Maliye Bakanlığı da yeni görevler aldı ve iş daha da sıkı tutulup en geç Haziran ayı gibi bu mesele büyük oranda çözümlenmiş olacak. Kayseri mi? Kayseri büyük süprüzlere gebe. Turpun büyükleri hala çuvalda!!!

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *