Erdoğan-Gül görüşmesi ne ifade ediyor?


385 Görüntüleme

İki hafta önce Umre programı için bulunduğumuz Mekke’de bindiğimiz taksinin Tunuslu şöförü Kabe’ye doğru birkaç arkadaşla birlikte bizi götürürken başını dikiz aynasına kaldırarak Arapça lisanı ile ‘siz Türk müsünüz?’ diye sordu. Bizden evet cevabını aldıktan sonrasında da ‘Erdoğan’ diye hitap ettiği Cumhurbaşkanımız hakkında çat pat anlayabildiğimiz kadarıyla birkaç övücü ve dua içerikli söz söyledikten sonra, ‘Erdoğan Halife’ diye yüzümüze gülümsedi.

Daha önceki umre proğramlarımda da Türk olduğumu anlayan bir çok yabancı müslümandan Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile ilgili övücü sözler işitmiştim. Hatta bir defasında Medine-i Münevvere’de Mescid-i Nebevi’de, yeşil halı üzerinde namaz kılabilmek için sıramızı beklerken, yanımızda bizimle birlikte sıra bekleyen bir Bosna’lı Müslümanın, bizim Türk olduğumuzu öğrendikten sonra ellerini yukarı kaldırarak Erbakan ve Erdoğan isimlerini cümlelerinin başına koyup yüksek sesle dua ettiğine şahit olmuştum.

Dünya Müslümanlarının umudu Türkiye ve şu anda 13 yıldır ülkeyi yönetmekte olan kadrolar. Özellikle Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın inanılmaz bir seveni ve destekçisi var. Buna defatle yakinen şahit olmuşumdur.

AK Parti bu istikrar ve güveni bugüne kadar içerisindeki kardeşlik ruhu ile taşıdı. İçerisinde zaman zaman ufak tefek çatlak sesler çıksa da, resmin bütününe baktığımızda bu kardeşlik ve birliktelik özelliğini zedelemeden hem içerde hem de sınırlarımız dışında kendisine umut bağlayan kitleler oluşturmayı başardı.

Son zamanlarda yeni kabinede yer almayan içerden bir iki ismin yaptığı açıklamalar bazı kesimlerin gözlerini yeniden fal taşı gibi açarak, “ büyü bozuldu, ayrışmalar olacak, yeni parti geliyor. Abdullah Gül sonradan dahil olup, yeni partinin başına geçecek. AKP’nin sonu geldi” naraları atmaya başladıkları anda; 3 saatlik Erdoğan-Gül ve sonrasında Davutoğlu, Arınç görüşmeleri ve kucaklaşmaları yerinde ve isabet oldu.

Bu görüşmelerin niteliği ne olursa olsun, kucaklaşma ve moral motivasyon açısından önemli bir adım oldu. Ülkenin birçok meselesi varken ve enerjilerimizi bu meselelerin çözümünde sarf etmemiz gerekirken, içerden çıkacak ve ceviz kabuğunu dahi doldurmayacak küçük konuları göz önünde dillendirip enerji kaybına uğramak ve moral bozmak, fırsatçılar dışında kimseye fayda sağlamayacaktı.

Ülkenin önemli meselelerin halli için muhalefetten ve muhaliflerden çok bir şeyler beklemenin beyhude olacağını uzun bir süredir anlamış durumdayız ama en azından içeride böylesi bir kardeşlik buluşması sonucunda yapılan ‘enerjimizi ülke meselelerine harcamalıyız’ açıklaması gerçekten önemli ve gerekliydi.    

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *