Merkez Bankası'nın yeni yönetimi faiz oranını 425 baz puan düşürerek yüzde 24'ten yüzde 19,75'e düşürdü.

Merkez Bankası eski başkanı Murat Çetinkaya yüzde 7,5 olarak devraldığı faizleri yüzde 24'e çıkarmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekonomi yönetiminin faizleri düşür talebine direndiği için görevden alınmıştı.

10 aydır yüzde 24'te demir atan faiz oranları yatırımcıyı sıkıntıya sokarken, üretime de sekte vurmaktaydı.

Merkez Bankası' nın almış olduğu bu faiz indirimi kararı iş dünyasında sevinçle karşılanırken, döviz fiyatlarının yükselmemesi de ekonomi çevrelerini rahatlattı.

Şimdi ise Merkez Bankasının bu indiriminin, bankaların kredi maliyetlerine hızlıca yansıtarak yatırımcı ve sanayiciyi rahatlatması bekleniyor.

Tabi ki söz konusu indirime rağmen 19,75 faiz oranı hala çok yüksek ve beklenti indirimin yıl sonuna kadar kademeli olarak devam etmesidir.

DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK, ETMELİDİR

Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 675 oranında bir indirimi istediği ancak; Merkez Bankası yetkililerinin döviz kurlarında artış olacağı riskini göz önünde bulundurarak, indirim oranını 425'te tuttuğu, indirimin kademeli olarak devam edeceği sözünü vererek kendisini bu orana ikna ettikleri ifade edilmekte.

Buradan da anlaşılıyor ki önümüzdeki aylarda yapılacak toplantılarda indirimin yıl sonuna kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talep etmiş olduğu seviyeye düşürülecek.

Zaten yukarıda da ifade ettiğim gibi, ekonomide istenilen hareketliliğin sağlanabilmesi için oranın daha da düşürülmesi gerekmektedir.

Müteahhit sektöründen bazı isimlerle yapmış olduğum görüşmelerde, özellikle konut sektörünün hareketlenebilmesi için, daire alacak vatandasların psikolojik sınır olan 0,95'lerin sağlanması gerekiyor.

Konut kredilerinin şu andaki oranın 1,4'lerde olduğunu düşünürsek, mevcut yapılan indirimler, emlak sektörünün beklentilerini henüz karşılamıyor.

İndirimler umut verici olmakla birlikte, yeterli görülmüyor.

PEKİ ÇETİNKAYA NEDEN DİRENDİ?

Gelelim madem faiz indirilebiliyor ve bu oranlarda bir faiz indirimi ve sonrasında kademeli olarak yapılacak indirimle dövizlerde bir yükselme olmuyorsa, Merkez Bankası'nın eski yönetimi indirme neden bu kadar direndi?

Yatırımcı, sanayici son dönemde yüksek faiz oranlarından dolayı sıkıntı yaşarken, neden indirime gidilmedi?

Kafaları karıştıran bir durum değil mi?

Bu direnmenin arka planında iyi olmayan bir niyetin olduğunu düşünmemize yol açmıyor mu?

Yıllardır ödenen faiz maliyetlerinin ve yatırım yapılamamasının sorumluluğunu acaba bugün vicdanlarında hissediyorlar mıdır?

İşsizlik oranlarının bu maliyetlerden dolayı artmış olmasının sorumluluğunu bugün taşıyor mudur Murat Çetinkaya?

Birileri ekonomimiz üzerinden baskı olusturmuşken, bu inatlaşması kime ve kimlere hizmet etmiştir?

Geçte olsa alınan indirim kararı titizlikle takip edilmeli ve beklentilere cevap verecek oranda indirimlerin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi için çalışmalar titizlikle yürütülmelidir.

Yatırımların ve üretimin artırılması ve istihdamın sağlanması adına hayati önem taşıyan bu sürecin ekonomi yönetimi tarafından takibinin yapılması gerekmektedir.

Dövizin ve enflasyonun dizginlendigi, işsizliğin geriye düşmeye başladığı, dış ticaretimizin arttığı, cari açığın düştüğü, Borsası 100 bin puanı aştığı bir ülkede paradan para kazanma son bulmalı, yatırıma odaklanmalıdır.

Merkez Bankası yeniden canlanma ve yatırımın startını vermiştir. Bu karar ülkemiz için hayırlı ve bereketli olmuştur.