Demek ki neymiş?


414 Görüntüleme

Suriye bölgenin düğümüydü ve bu düğümü çözerek İran’ı, Türkiye’yi kuşatma altına almanın
planını yapıyorlardı batılı emperyalistler. Suriye’de oyunu kurguladılar ve o düğümü çözmeye kalkıştılar.
Türkiye oyunu gördü ve başından beri Suriye’de o düğümün çözülmemesi adına hamleler yaptı.
Batılı güçlerin bu bölgedeki oyununu bozma adına bölgeye asker gönderdi, burada fütursuzca  hareket eden DEAŞ güçlerine karşı önemli zaferler elde etti.
Oyunları bozulan ve karizması çizilen ABD ve müttefikleri 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunarak Türkiye’yi işgale kalkıştılar. Başaramayınca da YPG terör örgütü üzerinden planlarını bu bölgede devam ettirdiler.
İran Suriye operasyonunun başında Esat rejimini destekleyerek, Suriye’nin ateş topuna dönüşmesinde fazlaca katkı sağlamış oldu.
Son dönemde ise, oyunun farkına varan İran, Suriye’nin çözülmesinden sonra sıranın kendisine geleceğinin farkına varıp, Suriye’deki etik olmayan savaşı sonlandırmak için Türkiye’nin yanında yer aldı.
Rusya’nın da arabuluculuğu ile Suriye savaşını sonlandırmaya kalkıştı ki, Suriye’de savaşı çıkaran güçler bugün İran’a operasyon yapıyorlar.
Demek ki neymiş? Suriye’nin bölünüp parçalanması, aynı bölgede olan İran ve Türkiye’ye de sıranın geleceği gerçeğini ortaya koyuyormuş.
İran bu gerçeği biraz geç farketmiş oldu. Fars etnik kimliği ile İran bölgede çok fazla agrasif hareket etti ve içerisinde çok fazla etnik kimliği barındıran halkları, bugüne kadar Fars kimliğini ön plana çıkartmış olduğundan kızdırmış oldu.
Bu yanlıştı tabi. Eğer bir ülkede birden çok etnik kimlik yaşıyorsa, o kimliklerden sadece birini ön plana çıkartırsanız, bugün olduğu gibi o ülkede kan akmaya başlar. Sizin bu zafiyetinizi bugün olduğu gibi, içinizde kullanırlar ve kan akıtırlar. Üzerinizde gözleri olan güçler, bu fırsatı kesinlikle kaçırmaz, anında harekete geçerler. Sokak olayları ile sizi altüst ederler, kendi ülkenizde kaos oluşturuverirler sonra da ülkenizi işgal ederler.
İşte birçok etnik kimliğin yaşadığı ülkemizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etnik kimliklerin çok fazla ön plana çıkartılmaması gerektiği, her kimliğe hükümet olarak eşit baktıklarını, tek vatan, tek millet, tek devlet vurgusunu her fırsatta neden bu denli vurgu yaptığını şimdi daha iyi anlayabiliyor muyuz?
Gezi kalkışmasının bu doğrultuda neden başarılı olamadığını, 15 Temmuz’da ülke insanımızın topyekün nasıl aynı duygu ve birliktelik ruhuyla darbeyi bastırabildiklerini, Doğu ve Güneydoğu illerimizde sokak savaşı girişimlerinin, planlayanların ellerinde nasıl patladığını şimdi daha iyi anlayabiliyoruz öyle değil mi?
Bu planlar tutmayınca da birilerinin siyasi olarak cilalayıp, parlatıp bir proje dahilinde Türkiye halkının önüne çıkardıkları HDP ve çatı aday figüranlarının defalarca sandığa gömüldüklerini şahitlik etmedik mi?
Seçimlerde sert muhalefet yapan MHP’nin, ülkenin bekası adına başkanlık referandumunda ve bugün hükümetin yanında yer alması hangi anlama geliyor?
Bugün yine partinin içerisinden bir ismin, CHP ve batı dili üzerinden getirdiği eleştirilerin halk nezninde kıymeti harbiyesinin olmadığı ve tabanda gördüğü tepkiyi nasıl izah edebilir?
Dün gezi kalkışmasında ve 15 Temmuz hain darbe girişimi planı dahilinde olan Batılı güçler, bugün İran üzerinde oynanan bildik oyunun da merkezindedirler.
Mısır’da başarılı olan bu hain plan, ülkemizde netice vermemiştir ve İran’da da bekledikleri neticeyi verebileceğini çok düşünmüyorum. 15 Temmuz kalkışması, halkımızın eşsiz direncini aşamamış ve saatler içerisinde püskürtülmüştü.
İran’da bu süreç biraz daha devam edeceğe benziyor. Netice verir mi? İran gibi bir ülkede bu ajandanın başarılı olacağını zannetmiyorum.
Tramp göreve geldiği günden bu yana İran’a takmış gözüküyordu. Şunu çok iyi biliyor ve inanıyorum ki, Tramp ve ABD’nin bu ajandası kendileri açısından olumlu bir netice vermez.İranda bu pek mümkün gözükmüyor.
Zayıf müdahalelerler genelde müdahale edilen o ülkeyi daha da güçlendirir. Aynen son dönemde Türkiye’ye yapılan başarısız müdahalelerin bizi daha da kenetleyip ileriye taşıdığı gibi..

 

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *