Biz bize yeteriz dedik, birilerinin uykularını kaçırdık


399 Görüntüleme

Türkiye, Rusya ile birlikte IMF'nin kapısına dayanmayan iki ülkeden biri.

Ülkeleri borçlandırıp kendilerine bağımlı hareket etmelerini sağlamak amaçlı oluşturulan bu iyi niyetli olmayan beladan ülkesini kurtaran Erdoğan, ‘Biz bize yeteriz’ sloganı ile de net mesajını vermiş oldu.

81 ülke mücbir sebeple bu kuruluşun önünde sıraya geçerken, Türkiye o boyunduruğa girmemek uğruna IMF'ye restini bir kez daha çekmiş oldu.

IMF'nin uykuları o gece kaçtı kaçmasına da bizim IMF kafalılarda o gece korkulu rüyalar görmüş olmalılar ki, eften püften konularla cılız çıkan sesleriyle muhalefet etmeleriyle de aslına bakarsanız kendilerinden bekleneni ortaya koymuş oldular.

Devletimiz bu süreçte dimdik ayakta ve küresel salgın sonrası döneme, tüm kurumları ile hazırlanırken diğer taraftan da süreci en az zararla atlatabilmek için var gücüyle mücadelesini sürdürüyor.

Destek paketleri açıkladı; üreticisini, sanayicisini, esnafını, işçisini ve emeklisini bu küresel virüs salgını krizinde korumak kollamak için.
İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerine uçak dolusu yardım malzemeleri gönderiyor, kendi ülkesi dışındaki ülkelerin vatandaşlarına da yanındayız diyor, ekmeğini onlarla paylaşıyor.
Sosyal devlet sorumluluğu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan maaşını bağışladığını açıklıyor. Ardından bakanları, vekilleri, belediye başkanları, STK ve kurumları, iş insanları seferber oluyor.
Yardım paketleri hazırlayıp yollara düşen hayırseverler ekmeklerini vatan kardeşi olduğu insanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Tuvalet kağıdı için birbirini boğazlayan, marketlerde alışveriş yapabilmek için itişip kalkışan, hastasını ölüme terk eden, her an yağmalama korkusuyla askerini sokaklarda tutan ülkeler varken Türkiye devletinin ve milletinin onur veren tablosu bu iken, içimizdeki parazitler de çıkıyor ve diyor ki devlet dileniyor, Dileniş Ertuğrul pozisyonuna düşüyor.
Devlet mesajla 10 TL istiyor, zırnık vermem diyorlar.
IBAN numarası göndereceğine halkına baksın gibi saçmalıklarla uğraşmaktan kafayı yemekteler.
IMF'ye yüz vermiyor olmamız, biz bize yetiyor olmamız, birlik beraberlik ve dayanışma içerisinde ekmeğimizi paylaşıyor olmamız, kendileri açısından siyasi fırsata çevirebilecekleri bir malzeme bulamıyor olmaları başta CHP olmak üzere Ahmet Davutoğlu ve avenelerini, hemen peşinden de HDP ve FETÖ'cüleri çılgına çeviriyor.
Bekledikleri siyasi malzemeyi bir türlü eline geçiremeyen içimizdeki bu çevreler, ellerine ülkeyi yönetme fırsatı geçirdiklerinde nasıl da bocalayacaklarının, nasıl bir ihanet içerisinde olacaklarının, ülkeyi IMF ve dış güçlerin dümenine nasıl vereceklerinin ipuçlarını deklare ediyorlar aslında.

Korona virüsü birçok gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

Şapkamızı önümüze alıp bir kez daha düşünme imkanını ve fırsatını bizlere hatırlattı.

Kimlere güvenip kimlere güvenmemeyi anlamamız noktasında bir fırsatı önümüze koydu ve koymaya da devam ediyor.

Biz bu süreçten kazançlı çıkacak ve gerçeği bir kez daha görüp büyük devlet ve millet olma noktasındaki adımları sağlıklı bir şekilde atacağımızı düşünmekteyim.

O görkemli ve süslü dünya başkentlerinin karantina altında adeta hayalet kentlere bürünmesi, dünya kamuoyuna;

Gazze’nin 14 yıldır ablu-ka/karantina altında yaşadığını, 

Filistin topraklarının adım adım işgal edilişini, 

Yemen’de binlerce çocuğun açlıktan, hastalıktan öldüğünü, 

Ara-kan’da binlerce mazlumun katledilmesini, tecavüze uğramasını, yerlerinden edilip tecrit edilmesini, 

Suriye’de milyonlarca insanın 9 yıldır çektiği çileyi,

Doğu Türkistan’da yapılan zulmü sorgulatır mı diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *