Öyle bir telaş içerisindeler ki, 

Türkiye'de vaka sayıları yüksek seyretse, ölüm oranı bir yükselse, yoğun bakım üniteleri dolup taşsa, entübe sayısı bir pik yapsa istiyorlar.

Her gün yeni umutla geçiyorlar televizyonun karşısına.

Sağlık Bakanı'nın açıklamasına dikkat kesiliyorlar, Sağlık Bakanı Koca'nın yapmış olduğu açıklamalarda, "salgını kontrol altına almış bulunuyoruz, test sayılarımızın artmasına rağmen vaka sayımızda düşüşe geçmiş bulunuyoruz, teşhis ve tedavide oldukça başarılıyız, filyasyonu en iyi uygulayan ülkelerden biriyiz, böyle devam edecek olursa kısa süre içerisinde ülke olarak toparlarız" açıklamalarını görünce acayip geriliyorlar,

 suratları asılıyor, 

denge terazileri bozuluyor.

Oradan ekmek çıkmayınca başka yerlerden zorlamaya koyuluyorlar, hükümet maske dağıtmıyor, maskesiz kaldık evde, bu işi de beceremiyor yaygarasına başlıyorlar bu defa..

Hükümet kurumlarıyla, belediye ve valilikler kanalıyla maske dağıttığını, kurmuş olduğu sistemle Avrupa ülkeleri birbirlerinin maske ve sağlık malzemelerini yağmalarken, olan maskeyi de fahiş fiyatlara satarlarken tökezlemesini bekledikleri ülkesi maskeyi ücretsiz dağıttığını, koca koca ülkelere yardım gönderdiğini görünce,

Bu defa da ama bize ulaşmadı ki, dağıtsanız bize de gelirdi diye feveran ediyorlar.

Buradan da kendilerine ekmek çıkmadığını görünce, 

vatandaş aç kardeşim!, perişanız, siz vatandaşı aç bırakamazsınız  diye bu defa yola çıkıyorlar.

Oysa ki ekonomik destek paketleri açıklanmış ve uygulamaya konulmuş, bilmem kaç ihtiyaç sahibi aileye bin’er lira destek paraları ulaşmaya başlamış,

 kısa çalışma ödenekleriyle işverenini, ücretsiz izin ödenekleriyle işveren ve işçisini rahatlatmış, 

kredi destekleriyle esnafının yarasına merhem olmuş iktidarın ekonomik destek tedbirlerine tosluyor bu arkadaşlar.

Buradan da kendilerine malzeme çıkmadığını görüyorlar bu defa bak vatandaş camiler kapatıldı, kapılarında polisleri bekletiyorlar bu AKP din düşmanı işte, bir de CHP'ye laf söylüyordunuz camileri kapattı diye, asıl cami düşmanı işte bunlar demezler mi.

Ne kapanan cami, ne kapılarında bekleyen polisler ne de susan ezan vardı oysa ki..

Avrupa ülkeleri her gün binlerce can kayıpları olduğunu, sağlık sistemlerinin çöktüğünü, virüs karşısında çaresizliklerini itiraf edip, mücadelesine övgüler dizdikleri Türkiye'ye el açıp bize de yardım et Türkiye derlerken, bizim muhalif kanat siyaset uğruna ülkelerinin tökezlemesini dört gözle bekliyorlar maalesef, ancak umduklarını bulamayıp çuvallıyorlar.

Bu sebeple sinir sistemleri çöküyor, bağışıklık sistemleri zayıflıyor, virüsün öldürücü etkisi karşısında kendilerini zayıf düşürüyorlar, komik durumlara düşüyorlar.

Yapacak bir şey yok, bu da kronik bir hastalık belirtisi. 

Üzmeyin bu kadar kendinizi azizim ..