Bunların hiç yüzlerinin kızaracağı yok. Sanki son iki yıldır birilerinin son surat devreye soktukları kirli senaryoların içerisinde bunlar yer almadılar!

Bugünlerde kendilerini aklamanın derdine düşen bu içimizdeki işgalciler, şimdi  o kadar pişkin hareket ediyorlar ki,

bir taraftan “hükümet ve Erdoğan ile olan mücadelemizde bükemediğimiz bileği öpeceğiz” diye ortalarda dolaşırlarken;

diğer taraftan da “bize cemaatçi diyorlarmış, vallahi değiliz. Biz şu kurumla birlikte hareket ediyoruz” diye kendilerini kamufle etmenin telaşına düşmüş görünüyorlar.

Şimdi hiç sıkılmadan  “onlarla hiç alakamız yok diyorsunuz” ya. Pes doğrusu. Kızaracak yüzleri dahi kalmamış bunların.

Bu gün 1 Kasım sonrasında af dileniyor olarak görünenler, yarın önlerine başka bir senaryo konduğunda hiç tereddüt etmeden aynı desteği vereceklerdir emin olun!

Son birkaç yıl içerisinde bu ülke insanının maddi ve manevi olarak sıkıntıya düşmesinde bunların payı ve ihaneti var.

Siyasi istikrarın 7 Haziranda değil de, ülkeyi bir seçim yükünün altına daha sokarak 1 Kasım’a taşınmasında bunların rolü var.

Gezi olaylarının alevlendirilerek sokakların karışmasında ve sokak hareketlerinin başlatılmasında bunların başrolü var.

Bugünlerde önce Suriye rejiminin sonra da Rus savaş makinalarının mermileriyle kıyıma uğratılan Bayır Bucak’lı soydaşlarımızın kanlarında, yardım tırlarını engellemeye çalışan ve ifşa edenlerin kalleşlikleri var.

Bir yığın emek sonucu girdikleri sınavlarda gelecekleri karartılan gençlerimizin, soruları kendi yandaşlarına veren sınav hırsızlarının elleri var.

Kendi adamlarını o makamlara yerleştirmek için, makamları ellerinden alınmış bürokratların mağduriyetlerinde kumpasçıların kirli oyunları var.

Kendinden başkasına alan tanımayan bu yapının, başkalarının alanlarını yok edip hayat hakkı tanımayan gaspçıların işgalleri var.

2 yıl emek verilen çözüm sürecini sona erdiren terör örgütünü cesaretlendiren bu yapının temsilcilerinin, PKK’nın siyasi uzantıları ile yaptıkları gizli görüşmelerinin ve seçimlerde açık desteklerinin sinsi planları var.

Hükümet ve Erdoğan üzerinden yürütülen darbe planının akıl hocalığını yapan bu yapının medyasının densizliği var.

Bu ülkenin siyasi tarihinde hiçbir zaman bu kadar bir ihanet ve saldırıyla karşı karşıya bırakılmamıştır. Burada saydıklarımızın en az iki katı bir ihanet içerisinde olan ve şimdilerde “biz yapmadık etmedik, biz onlardan değiliz, ben değil şu şahıs onlardan diye döneklik yapanlara nasıl görmezden gelinecek? Nasıl güven duyacaksınız?

Yapılan edilen bu kadar şeyi görmezden gelip “neyse ya oldu, bitti, geçti, mi diyeceksiniz?” Kendilerinin böyle bir beklenti içerisinde olmalarını normal mı karşılayacaksınız?

Bakın iddia ediyorum millet değil de onlar kazanmış olsalardı hiç birimize hayat hakkı tanımazlardı.

Bunlar değil miydi Erdoğan’a dönemin başbakanı diye polis iddianamesi hazırlayanlar?

 Bunlar değil miydi kendi polisleri ve savcıları ile tutuklayıp, kendi hakimleri ile yargılayıp içeri tıkacakları tüm düzenekleri oluşturanlar.

Sizce içimizden birilerinin el altından, bütün bu işleri yürütenleri korumaya devam ediyor olmalarını ülke insanı unutacak mıdır?

Bu ihanetin ve vefasızlığın başka bir boyutu değil midir?

Devlet hafızası da oldukça sağlam işliyor ve kayıt ediyor, bir adım sonrasında karşınıza çıktığında anlayacaksınız ey denge gözetici arkadaşlar!

Görevini yapan ve milli mücadelesini yürüten şehir bürokratlarını el altından  itibarsızlaştırmaya çalışmalarınızın karşılığını işte o bir adım sonrasında alacaksınız, bekleyin görün.

Bürokrasideki ve kamu kurumlarındaki bu örgüt koruyucuları, sanmayın ki yaptıklarınız bilinmiyor. Kirli ilişkileriniz sizlerin sandığınız gibi gizli kapaklı kalmıyor.

2016 yılında her şey çok daha farklı olacak, bekleyip görelim. Bu ülkenin sizlerle kaybedecek zamanı olmayacak, zira sınırları dışında yapacak ve mücadele verecek çok işi var. Büyük devletler içerisini temizlemeden büyük hedeflerine ulaşamazlar. Temizlik içerden başladı ve kararlılıkla devam edecek.