Bahçeli mi BAŞ PARALEL? Akşener mi!


371 Görüntüleme

MHP’de genel başkanlık yarışı paralel söylemi üzerinden yürütülüyor. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesi MHP tarafının, ‘paralel de neymiş canım? Daha dün bunlar kol kola birlikte yürümüyorlar mıydı? Başlarına iş gelse paralelden bilecekler! Yok öyle bir şey. Bunlar kendi yolsuzluklarının üzerini kapatabilmek için paraleli ağızlarına doluyorlar’ gibi söylem geliştirmişler, hatta paralel yapının oylarına göz kırpıp, ‘ ne olacak canım, şimdiye dek AKP’de cemaatin oylarıyla iktidar olmadı mı, artık oraya gitmeyeceğine göre bize gelsin bu oylar’ diye paralel yapıya ne şirinlikler yapmışlardı.

O dönemde, ülkeye maddi manevi ağır bedeller ödeten paralel yapı belası hakkında en ufak bir olumsuz cümle duymadık ağızlarından. Ta ki zülfiyare dokunana kadar.

Oysa ki MHP, 12 genel başkan yardımcısına kaset operasyonu yapıldığında tongasını yemişti paralelin. Seçimler öncesi MHP’ye yapılan bu kaset operasyonu sonrası Sayın Bahçeli bu işin altında okyanus ötesinin parmağının olduğunu ta o zaman söyleyecek oldu ancak ne olduysa bir daha paralelin adını dahi ağzına almamıştı hani.

Gelinen noktada Bahçeli, MHP’de ki Akşener merkezli hareketin altında paralel yapı projesi olduğunu her fırsatta dile getirir oldu. Partiyi bu yapının desteklediği şahıslara teslim etmeyeceğini dile getirip, bu günlerde bir paralel operasyonun MHP üzerinde işletildiğini sert bir biçimde dillendiriyor.

 Önceki gün de Akşener de çıktı dedi ki: ‘Çatı Ekmeleddin’i çıkartıp destekleyenlerin içerisinde Devlet Bahçeli de vardı. İhsanoğlu paralel projeydi madem, o zaman baş paralel Bahçeli’dir.’ Akşener’in bu sözleri üzerine parti yetkili organları Akşener’i partiden ihraç edebilmek için harekete dahi geçti.

Yani paralel örgüt MHP’nin başına bir kez daha bela olmuş gözüküyor. Daha dün kayıtsız kaldıkları, hatta şirin görünmeye çalıştıkları paralel yapı, bugün MHP genel başkanlık yarışında en belirgin faktör olarak önlerine çıkıyor.

Akşener’in paralel yapının bir projesinin olduğu çok fazla dile getirilirken, diğer taraftan da ülkücü kesimin önemli bir kısmı da, Bahçeli yönetiminde iyi yönetilemeyen MHP’nin Türkiye siyasetinde önünü açabilecek kişi olarak görülüyor.

Akşener’in paralel yapı projesi olabileceği fikrini destekler bazı doneler var elbette. Paralel yapı geçmişte hemen her parti üzerine oynamış ve de kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilecekleri bir ortam oluşturabilmek için o unsurların içerisinde kaset şantajlarına kadar her yolu mubah saymış ve başarılı olmuş girişimlerini bilmekteyiz. CHP genel başkanının kaset skandalıyla değiştirilmesinden tutun da, yapının Ecevit’le olan yakın temaslarını, HDP’nin barajı aşmasında sağladıkları katkıyı, 17-25 Aralık öncesi yapılan seçimlerin bir tamamında AK Parti içerisine ve teşkilatlarına daha fazla kendilerinden adam yerleştirme gayret ve hırçınlıklarını bilmeyenimiz yoktur. Devletin diğer kurumlarına sızabilmek için neler neler yaptıklarını ayrı. tutuyorumtabiki.

Dolayısıyla, MHP’nin  son dönemde yaşadığı parti içi sıkıntıların dışarıdan müdahele edildiğine kanaatim yüzde yüze yakın. İşin boyutu ve işleyişi bize bunu açıkça gösteriyor. Netice olarak şunu söylemek isterim ki, MHP’nin kendisini yenileyemeyen ve de girdiği her seçimi kaybeden Genel Başkanını değiştirmek istemesi anlaşılır birşeydir, ancak her kritik dönemde özellikle son dönemlerde açıkça yürüttükleri paralel yapı gibi ülke içerisindeki maşalarıyla belirledikleri bir yöntemle MHP’ye bir kez daha müdahele edilmesini arzu etmem.

MHP tabanının oyuna gelmeden, projecilere teslim olmadan, hür iradeleri ile etki altında kalmadan aklıselim hareket edip bu süreci atlatmaları gerektiğini düşünenlerdenim.  

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *