Hz Muhammed (sav), “Yolculuk ancak şu üç mescidden birisine yapılır: Mescid-i Nebeviye, Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya” buyurmuştur. 

2017 yılının ilk 5 ayı içerisinde her üç mescide de yol aldıran Rabbime ne kadar hamd etsem azdır. 

Mescidi Aksa, Hz Âdem’den Hz Muhammed (sav)'e bütün peygamberlerin ayak izlerini taşıyan ve Allah (cc)'in dünyada kendisi için ayırdığı Mekke'den sonra ikinci arazidir. 

Peygamberimiz Hz Muhammed(sav) ve Hz İsa buradan arşa yükseltilmişlerdir. Arzın arşa açıldığı kapıdır Kudüs. 

Müslümanların ilk kıblesi, Birçok Peygamberin kabirlerinin bulunduğu, dünyanın ilk yaratılmaya başlandığı yerin adıdır Mescidi Aksa. 

Kısaca Allah'a yakın olmanın ve yükselmenin mekânıdır.

İlahi dinler açısından ayrıcalıklı olduğu için de tarih boyunca bütün dinlerin cazibe merkezi haline gelmiş ve büyük mücadeleler bu bölgede olmuştur. 

Tabiri caizse Kudüs'ün başına gelmeyen kalmamış. Tarihte 2 defa yok edilmiş, 23 işgal, 52 saldırı yaşamış ve halen de en büyük mücadeleler bu bölgede yaşanmaya devam ediyor. 

Ecdadımızın 400 yıl hüküm sürdüğü dönemlerde bölgede huzur, güvenlik, adalet ve sevgi hâkimken, biz o bölgeden çıktıktan sonra müslüman Filistin halkı en büyük zulüm ve haksızlıklara  maruz kalmış ve kalmaya da devam ediyor.

Bugün Mescidi Aksa'ya ibadet için giden bizlerin, kapısında eli silahlı İsrail askerlerini görüyor olmamız gerçekte can sıkıyor. Filistin topraklarında Batı Şeria'ya, El Halil bölgesine geçtiğimizde dahi her tarafta İsrail bayraklarını ve eli tetikte İsrail askerlerini görüyor olmamız utanç tablosu. 

Şehirlerde yaşayan az sayıdaki Filistin'li kardeşlerimizin, Türk olduğumuzu anlayıp yanımıza yaklaştıklarında gözlerinin içi gülüyor. 

Rehberimiz Filistinli  Muhammed Hoca, "siz buradayken burada her şey çok güzeldi bizler için, ne zaman buralardan gittiniz, bize uyumak ve huzur haram oldu. Bizler çocuklarımız eve gelmeden yatağa girmeyiz. O saate kadar da evlerimizde üzerimizi çıkartmayız " derken, her defasında laflar boğazında bir bir düğümlenip gözleri doluyor. 

Muhammed Amira, "buralara çok gelin, gelin ki çektiklerimizi, yaşadıklarımızı daha iyi görün çünkü biz anlatamıyoruz" derken adeta yüreğinin yangınını dindirmeye çalışıyordu. 

Haklıydı zira, Hıristiyan ve Yahudilerden Kudüs'ü yılda 4 milyon kişi ziyaret ederken, yılda sadece 400 bin müslümanın bölgeye gidiyor olmasına anlam veremiyorlardı. 

Bölgede savaş var, bombalar patlıyor, ya gittiğimizde dönemezsek gibi kaygıları taşıyan halkımızın aslında böyle bir algı ile bilinçli bir şekilde o bölgeden uzak tutulmaya çalışıldığını oraya gittiğimizde daha iyi anlıyoruz. 

Bir İsrail işgali var ve bunu her şekilde hissettiriyor olmaları doğru ancak, eskisine nazaran oldukça önemli bir rahatlamanın olduğunu söylüyorlar bilenler. 

Önemli bir rahatsızlık yaşamadık kafile olarak doğrusu. Ufak tefek rahatsız edici şüpheci davranışları dışında bir zorlamayla da karşılaşmadık. Gayet faydalı bir program oldu grubumuz için ve her yıl buralara gelme kararını da aldık.

Belki bugün bir İsrail işgali söz konusu olabilir ancak hadislerde bildirildiği üzere, orada müslümanlar yapılacak bir mücadelenin ardından yeniden galip gelecekler. 

Bizler de bugünden ecdadımızın hatıralarına sahip çıkmakla yükümlüyüz. İşgal altında yaşayan Filistinli kardeşlerimize maddi manevi destek olmak gibi bir sorumluluğu taşıyor olmalıyız. 

Ziyaret ve tatillerimizin yönünü buralara çevirip, tarihi sorumluluklarımızı yerine getirme gayreti içerisinde mutlaka olmalıyız. 

Şımarık İsrail askerleri tahmin ettiğiniz cesarete sahip değiller emin olun.

Hatta o kadar endişeli ve tedirginler ki, suçluluk psikolojisi ile her hareketinizi inceliyor ve yaşadıkları ürkeklik her hareketlerine yansıyor. 

Sabah otelden çıkıp Zeytin Dağı'ndan Mescidi Aksa'ya son kez bakarken şu dizeler döküldü ağzımdan,

İslam toprakları oldu kan gölü

Müslümanlar sanki mezarda ölü

Akan bütün kanlar Hak için aksa 

Esir mi olurdu MESCİDİ AKSA..