AFFETMEK SENİ HAFİFLETİR!

Affetmek karşında ki insanın sırtını sıvazlamak değil.  Kendini özgür bırakmaktır!

"Geçmişin yükünü bırakmazsan, geleceğin kanatlarını kullanamazsın"

Affetmek, genellikle karşıdaki kişiyi veya durumu onaylamak veya hoş görmek anlamına gelmez.

Daha çok, affetme süreci kişinin kendi içsel huzurunu ve özgürlüğünü sağlamakla ilgilidir.

Affetmek, geçmişte yaşanan olumsuzluklardan dolayı duyduğumuz öfke, acı veya kin gibi duyguları serbest bırakmak anlamına gelir.

Bu süreçte, affetmek aslında kişinin kendi için yapacağı bir iyilik olarak görülebilir.

Çünkü bu duyguların içinde sıkışıp kalmak, bizi ruhsal olarak zayıflatabilir ve ilişkilerimizi olumsuz etkileyebilir.

Affetmek, kendimizi bu tür negatif duygulardan kurtarıp, daha pozitif ve sağlıklı bir yaşam sürebilmemize yardımcı olabilir.

Dolayısıyla, affetmek sadece geçmişteki olumsuzlukları kabullenmek ve serbest bırakmakla kalmaz, aynı zamanda kendi iç huzurumuzu ve özgürlüğümüzü yeniden kazanmamıza da yardımcı olur...

Arzu Denizyaran'ın affetmek ile alakalı kaleme aldığı yazıyı görünce hemen kendisi ile irtibata geçerek, bende köşe yazımda kullanmak isterim, diyerek kendisinden müsade istedim. Arzu hanım hiç ikiletmeden tabi ki kullanabilirsiniz dedi bende onun bu yazısını sizlerle paylaşmak istedim. Arzu Hanımın kalemine sağlık!

Aslında yukarıda bahsedildiği gibi affedemediğimiz her olay bizim kalbimize, beynimize, bedenimize zarardan başka bir şey vermiyor.  İlahi adalet var ve onda zaman aşımı da olmuyor, peki biz bunun bilincinde olan insanlar olarak neden bu yük ile yaşamaya kendimizi zorluyoruz. Bırakın, salın herkesin yolu layık olduğu kişi yada kişilere çıksın! Kursak kavurgasını ister diye bir söz vardır,  bazı insanları yağa yatarsanız, bala batırsanızda faydasızdır, fıtratı neye alıştı ise o yoldan dönmez. Ve unutmayın; Çürük meyveler, sağlam meyveleri de çürütür.  Saygıyla!

Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim...