Abdullah Gül, mücadeleci değil garantici olduğunu teyit etmiştir


369 Görüntüleme

Gül aday olmayacağını, muhalefet cephesinde yeterli seviyede bir mutabakat sağlanamadığını belirterek açıkladı.
Yani Meral Akşener aday olmayıp da Gül’ün adaylığına destek olacağını söylemiş olsa, bugün Gül, 2007’de “Abdullah Gül kardeşim Cumhurbaşkanı adayımızdır” diyerek yanında durup, kendisinin Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkmış olacaktı. 
Mecliste kendisine destek olan Devlet Bahçeli ve Mustafa Destici’nin yer aldığı Cumhur İttifakı’nın karşısında, kendisine 367 krizini çıkartanların çatı adayı olacaktı.
Pensilvanya’dan kendisini siyasete davet eden darbeci terörist başı Gülen’in çağrısını gerçekleştirmiş olacaktı. 
Abdullah Gül aday olmamakla mücadeleci bir siyasetçi değil, garantici bir kişilik olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu. 
Bu da özellikle bugünün siyasi anlayışında kabul görmeyen ve karşılığı olmayan bir durum arzeder.
Daha önceleri ismi, karşı tarafın adayı ya da siyasi bir oluşum içerisinde şeklinde gündeme geldiğinde, ‘ben dava arkadaşlarımla birlikteyim, öyle bir düşüncem yok’ açıklaması yapan Gül, uzun bir süre bu benzeri bir açıklama yapmamakla birlikte, bu süreçte hükümeti eleştiren açıklamaları olduğu oldu. Bununla da kalmayıp, bugünün muhalefet kanadıyla sürekli görüşmeler yaptı. Şayet Akşener çatlağı olmasaydı, adaylık açıklamasını da bugün yapmış olacaktı maalesef. 
Gül’ün aday değilim açıklaması bu sebeple Erdoğan’a destek olacağı değil, aday olduğunda kazanacağını garanti görmediğindendir. 
Dolayısıyla Abdullah Gül rengini ve düşüncesini açıkça belli etmiştir. 
AK PARTİ’li kimliği de bugünden sonra tamamen ortadan kalkmıştır. 
Aday olmamakla AK PARTİ tabanında bir memnuniyet değil, aksine ipleri tamamen koparmıştır. 
Artık parti seçmeni için Abdullah Gül ismi, Türkiye düşmanlarının tutmayan ve ellerinde patlayan bir mühendislik projesinden öte bir anlam ifade etmemektedir. 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 1 Kasım Seçimleri öncesi yaptığı seçim çalışması için uğrak verdiği Kayseri Müsiad hizmet binasında kendisine yöneltilen bir soru üzerine, “Recai Kutan karşısında aday olduğunda destek verdiğimiz Sayın Gül, şayet yeni bir oluşum içerisine girerse kesinlikle bizden destek görmez, yalnız kalır” demişti. 
Gül bu hareketiyle artık yalnız bir siyasetçidir. 
15 Temmuz gecesi televizyon ekranına çıkıp, darbeye karşı sert çıkarak bir nebze imaj düzelten Gül, bu geçici imajını tamamen çizdirmiştir. 
Abdullah Gül aday olup Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkmış olsa çok da olumlu bir sonuç alabileceğini şahsen düşünmemekle birlikte, bir mühendislik projesi olan muhalefet oluşumunun Akşener çatlağı, seçime 45 gün kala henüz aday çıkartamaması gibi gerekçelerle, daha bugünden Türkiye’nin ilk başkanlığı Tayyip Erdoğan’a ilk turda hayırlı olsun diyebiliriz.
Devlet Bahçeli MHP’sinin ve Büyük Birlik Partisi’nin Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına vermiş olduğu destekten dolayı kutluyoruz. 
Batı’nın ve Türkiye uzantılarının mühendislik çalışmalarına karşı ilk günden dik durdukları için.
Türkiye’nin önünü kesmek isteyen Türkiye düşmanlarına ve darbeci FETÖ’nün oyunlarını bozdukları için. 
Geriye tek birşey kalıyor, FETÖ uzantılarını siyasetten uzak tutacak, sızmalarını önleyecek bir hassasiyetle milletvekili listelerinin titizlikle hazırlanması ve dinamik, dava ruhuyla ülkesi için çalışacak samimi isimleri vitrine çıkarmalıyız. 
Çıkar makamı olarak düşünen, meclis çalışmalarında hiç bir varlık göstermeyen mevcuttaki isimleri bırakın aday yapmayı, listeye bile alınmaması gerekiyor. 
Halkın hassasiyetlerini gözardı etmeden, benim adamım anlayışını yıkacak bir anlayışla aday listelerinin seçmenin önüne çıkartılması dileklerimizle..

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *